Bir bakışta en önemli 10 İngilizce dil bilgisi kuralları
Simple Present Tense / Geniş Zaman
Geniş Zaman, değiştirilmesi planlanmayan, tekrarlanan, genel geçerlilik beyanları veya günümüzde birbirini takip eden eylemleri tanımlamak için kullanılır: Örneğin; - I live in Frankfurt - Frankfurt'ta yaşıyorum. - I go to work at 8 o’clock every day -Her gün saat 8'de işe gidiyorum. - When you go to school, you learn, you do your homework and you play with your friends. - Okula gittiğinde öğrenirsin, ödevini yaparsın ve arkadaşlarınla oynarsın. - The train departs every 15 minutes. - Tren her 15 dakikada bir kalkıyor. Etiketler: Sıklık veya tekrarlama başlatan zarflar: her zaman, genellikle, sık sık, bazen, pazar günlerinde, her gün ... (always, usually, often, sometimes, on Sunday/s, every day…)3.Tekil şahıslarda fiilere 's' ve 'es' takısı eklenir.
Present Continuous Tense / Şimdiki Zaman
Present Continuous Tense, Türkçe’deki şimdiki zaman ifadesidir. Konuşma sırasında yaptığımız eylemlerden bahsederken kullanılmaktadır. Fiillere 'ing' eki eklenir. Örneğin; - Hala okuldan kredi borcunu ödüyorum. - I’m still paying off the loan from school. - Otobüs bekliyor. - He is waiting on the bus. - I’m working at the pharmacy in my holidays. - Tatillerimde eczanede çalışıyorum. Etiketler: Şu an, şimdi, şimdi, sabah, öğleden sonra, sonra, bu gece ... (at the moment, now, right now, in the morning, in the afternoon, later, tonight...)Present Perfect Tense / Geçmiş Belirsiz Zaman
Present Perfect Tense ‘in Türkçe karşılığı yoktur. Bu nedenle anlaşılması biraz daha zor olmaktadır. Bu zamanı öğrenmeye çalışırken Türkçe gibi düşünmemek gereklidir. Kısaca özetlemek gerekirse, geçmişte olup etkileri hala devam eden durumlar için kullanılmaktadır. Örneğin; - Hiç tenis oynamadı. - She has never played tennis. - Bavulunu zaten hazırladın. - You have already packed your suitcase. - Az önce doktordan randevu aldım. - I have just made an appointment at the doctor’s. Etiketler: şimdiye kadar, asla, asla, sadece, henüz, şimdiye kadar ... (already, ever, never, just, yet, so far...)Past Perfect Tense / -miş’li Geçmiş Zaman
Past Perfect Tense, Türkçe’de –miş’li geçmiş zamanın karşılığını ifade etmektedir. Geçmişte yaşanan iki olaydan, daha önce olanını ifade etmek için bu zamanı kullanırız. Cümle içinde, (had) + fiilleri 3. hali olarak kullanılmaktadır. Örneğin; - I had studied a little English when I came to the U.S - İngiltere'ye geldiğimde biraz İngilizce çalışmıştım. - They had never met an American until they met John. - John'la tanışıncaya kadar hiç bir Amerikalıyla tanışmamışlardı. Etiketler: zaten, sadece, asla, henüz, o gün, bir kez ... (already, just, never, not, yet, until that day, once...) Present Perfect Tense ile Past Perfect Tense arasındaki farkı anlayabilmek için aşağıdaki örneğimizi inceleyebilirsiniz. - I have never ate an pizza. (Daha önce hiç pizza yemedim.) Present Perfect Tense ile kurulan bu cümlede, cümleyi söyleyen kişinin daha önce hiç pizza yemediği anlaşılmaktadır. - I had never ate an pizza. (Daha önce hiç pizza yememiştim.) Past Perfect Tense ile kurulan bu cümlede ise, cümleyi söyleyen kişinin pizza yediği anlaşılır. Yani bu cümleyi pizza ilk kez yediğinde söyleyebilir.Simple Past Tense / Geçmiş Zaman
Geçmiş Zaman, şimdiki zamandan önceki bir zaman diliminde eylemin tamamlanmış olması halinde kullanılır. Örneğin; - Geçen hafta doktora gittim. - I went to the doctor last week. - 2018 okulunu bitirdim. - I finished school 2018. - Geçen sene yaz okulundaydım. - I was in summer school last year. Etiketler: geçen yıl / hafta / ay, önce ... (last year/week/month, ago...)Uyarı: Ezberlenmesi gereken birçok düzensiz fiil var!
watch - watched
study – studied Aşağıda "-ed" takısının getirilmesiyle ilgili kurallar verilmiştir. Bir sesli harf ve ardından e harfi geliyorsa, "-d" takısı eklenir. dance - danced
erase - erased
place – placed Bir sesli harf ve ardından bir sessiz harf geliyorsa, sondaki sessiz harf iki kere yazılır ve "-ed" takısı eklenir.
plan - planned
stop - stopped DİKKAT: w ve x harfleri iki kere yazılmaz.
snow - snowed
fix – fixed İki sesli harf ve ardından sessiz harf gelirse "-ed" takısı eklenir, son harf iki kere yazılmaz. rain - rained
need - needed Son iki harf sessiz olursa "-ed" takısı eklenir, son harf iki kere yazılmaz.
help - helped
add - added Kelimenin sonunda bir sessiz harf ve arkasından -y harfi gelirse, -y harfi atılır ve kelimenin sonuna "-ied" eklenir.
Worry - worried
Reply - replied Kelimenin sonunda bir sesli harf ve arkasından -y harfi gelirse, "-ied" değil, "-ed" takısı getirilir.
play - played
stay – stayed Not: Ezberlenmesi gerekli olan birçok düzensiz fiil bulunmaktadır.
Past Continious Tense / When-While Kullanımı
WHEN When -dığında, -dığı zaman anlamlarına gelir, when’den sonra Simple Past Tense (Geçmiş Zaman) kullanıldığında, geçmişte ………. olduğunda anlamını verir, when + simple past tense, past continuous tense yapısındaki cümleler, geçmişte bir eylem gerçekleştiği sırada, daha önceden başlamış başka bir eylemden (past continuous tense) söz edilmektedir, örneğin “sen beni aradığında ben uyuyordum” cümlesinde, uyuma eylemi, arama eyleminden daha önce başlamıştır ve devam etmekte olan bir eylemdir: When you called me, I was sleeping. -Fiona was taking a shower when the eartquake happened -Deprem olduğunda Fiona duş alıyordu. WHILE While” – iken anlamına gelir ve kendisinden sonra Past Continuous Tense kullanıldığında, ……. yaparken/olurken anlamını verir. Geçmişte süreklilik arz eden bir eylemin, başka bir eylem tarafından bölündüğünü ifade ederken while + past continuous tense, simple past tense ya da simple past tense + while + past continuous tense yapılarında cümle kullanılır. Past Continuous Tense cümlesi, Simple Past Tense cümlesinden daha önce başlamıştır, ve Past Continuous’un ifade ettiği eylem gerçekleşirken, başka bir eylem (Simple Past Tense) gerçekleşmiştir. Örneğin; Ben uyurken sen beni aradın cümlesinde, uyuma eylemi arama eyleminden önce başlamıştır ve devam eden bir eylemdir, uyuma eylemi, arama eylemi ile bölünmüştür: While I was sleeping, you called me. -While we were walking in the park, it started to rain. -Parkta yürüyorken yağmur başladı. Etiketler: -iken, ne zaman, ne kadar ... (while, when, as long as...)Simple Future Tense - Will / Gelecek Zaman (-ecek,-acak)
Gelecek zamandan bahsederken “will” kullanılmaktadır. Genel olarak gelecekte gerçekleşecek durum ve eylemler için kullanılır. Örneğin; - I will take an exam tomorrow. - Yarın sınava gireceğim. - They will go to the cinema. - Sinemaya gideceklerFuture Tense - Going To
Planlanmış ve karar verilmiş gelecek zamandan bahsederken “going to” kullanılmaktadır. Going to future tense genellikle "go" ve "come” fiilleriyle kullanılmaz. Bu fiillerle cümle kurulurken present continuous tense kullanılır. Örneğin; - I'm going learn French next summer – Gelecek yaz Fransızca öğreneceğim. - Look at those black clouds. It's going to rain. - Şu siyah bulutlara baksana. Yağmur yağacak.For (–dır, -dir) / Since ( –den beri)
Present perfect simple, geçmişte başlayıp şimdiye kadar süren eylemleri ifade edebilir. Eylemin ne kadar süre sürdüğünü bir “for” veya “since” ile belirtilebilir. Belli bir zaman diliminden bahsediliyorsa yani eylemin ne kadar devam ettiği anlatılacak. Örneğin; - I have known you for ten years - Seni on yıldır tanıyorum. - I can’t see you for five week - Beş haftadır seni göremiyorum. - I will be in the holiday for one week - Bir hafta boyunca tatilde olacağım. - Since she was a child - Çocukluğundan beri. - Since we graduated - Mezun olduğumuzdan beri. - We have lived in this city since we were born - Doğduğumuzdan beri bu şehirde yaşıyoruz. Etiketler: Şunlar için: uzun bir süre, altı gün, birkaç dakika, birkaç saat. (For: for a long time, for six days, for a couple of minutes, for a few hours -Since: since 2007, since Monday, since 2 o’clock, since he left, since they met, since we started studying...)